KURTULUŞ SAVAŞI YALANLARI 1
08.09.2014 22:49
KURTULUŞ SAVAŞI YALANLARI 1
Kurtuluş Savaşı daha M. Kemal Atatürk Samsun’a çıkmadan önce başlamıştı ve halk, kemalist kalemşörlerin iddia ettikleri gibi, teslim olmuş değildi… Tam aksine; Mücadele etmekte kararlıydı.Ve o atatürkün sevmediği sarıklı cübbeli insanlar zaten atatürk samsuna çıkmadan önce milli mücadele başlamışlardı.
Ve bunu M. Kemal Atatürk kendisi itiraf ediyor.
Dilerseniz halkın durumunu M. Kemal’in 14 Haziran 1919 tarihinde Samsun/ Havza’dan Sultan Vahidüdin’e çektiği bir telgraftan okuyalım…
Şöyle diyor M. Kemal: “Istanbul’da iken milletin bu kadar kuvvetli ve az vakitte felaketlerden bu derece müteyakkız (uyanmış) olduğunu tahayyül edemezdim.”
Şaşırdınız mı? Devam ediyor:
“Millet baştan aşağı uyanık olup istiklal-i millet ve devleti ve hukuk-i âliye-i saltanat ve hilafeti teyid için kavi (güçlü) bir azim ve iman ile mücehhez (donanmış) bulunuyor.”
Devamı var…
M. Kemal’i Samsun’a gitmeye kim ikna etmiş? Onu da yine aynı telgraftan okuyalım:
“Huzurdayken Izmir’in işgali karşısında “pek mahzun olan” kalbinizin “bu nokta-i necâta ait ilhamatı”nı, (yani ülkenin sizin öncülüğünüzde millî mukaddes bir kudretle kurtulacağına dair verdiğiniz ilhamları) şu an gibi hatırlıyorum. Sizin “ilkâ”nızdan, (yani Şemseddin Sami’nin “Kamus-i Türkî”sine bakılırsa, “benim fikrimi çelmenizden”) aldığım imanın azmiyle görevime devam ediyorum.”
Yani uyanmış olan millet, milletin ve devletin bağımsızlığı ile “saltanat” ve “hilafetin” yüce haklarını desteklemek için “sağlam bir kararlılık ve imanla donanmış” durumda.Ve atatürk kendi isteği ile ve ingilizlerden kaçak olarak gitmediğinide anlıyoruz.Ve onu Anadolu'ya gitmesi için ikna edenin de Sultan Vahideddin Han olduğunu anlıyoruz.
Ve bunu M. Kemal Atatürk kendisi itiraf ediyor.
Dilerseniz halkın durumunu M. Kemal’in 14 Haziran 1919 tarihinde Samsun/ Havza’dan Sultan Vahidüdin’e çektiği bir telgraftan okuyalım…
Şöyle diyor M. Kemal: “Istanbul’da iken milletin bu kadar kuvvetli ve az vakitte felaketlerden bu derece müteyakkız (uyanmış) olduğunu tahayyül edemezdim.”
Şaşırdınız mı? Devam ediyor:
“Millet baştan aşağı uyanık olup istiklal-i millet ve devleti ve hukuk-i âliye-i saltanat ve hilafeti teyid için kavi (güçlü) bir azim ve iman ile mücehhez (donanmış) bulunuyor.”
Devamı var…
M. Kemal’i Samsun’a gitmeye kim ikna etmiş? Onu da yine aynı telgraftan okuyalım:
“Huzurdayken Izmir’in işgali karşısında “pek mahzun olan” kalbinizin “bu nokta-i necâta ait ilhamatı”nı, (yani ülkenin sizin öncülüğünüzde millî mukaddes bir kudretle kurtulacağına dair verdiğiniz ilhamları) şu an gibi hatırlıyorum. Sizin “ilkâ”nızdan, (yani Şemseddin Sami’nin “Kamus-i Türkî”sine bakılırsa, “benim fikrimi çelmenizden”) aldığım imanın azmiyle görevime devam ediyorum.”
Yani uyanmış olan millet, milletin ve devletin bağımsızlığı ile “saltanat” ve “hilafetin” yüce haklarını desteklemek için “sağlam bir kararlılık ve imanla donanmış” durumda.Ve atatürk kendi isteği ile ve ingilizlerden kaçak olarak gitmediğinide anlıyoruz.Ve onu Anadolu'ya gitmesi için ikna edenin de Sultan Vahideddin Han olduğunu anlıyoruz.
Kaynak; Sivas'ta çıkan irade-i milliye gazetesinin 14 eylül 1919 tarihli ilk sayısında yayınlanılan mustafa kemal paşa'nın 3 ay önce Sultan Vahdeddin'e çektiği telgrafın orjinali (ilk sütun)
